İTİMAT DEDE NAM-I DİĞER ARAP DEDE
Sizlere Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’nin kurulduğu topraklardan Domaniç’ten bir hikâye nakledeceğim. Domaniç ki Devlet-i Aliyye-i Osmaniyye’nin kurucusu Osman Bey’in salıncağının sallandığı Hayme Anamızın medfun bulunduğu bir mekândır. Bu şirin ilçemizde bu ve buna benzer pek çok hikâyeler mutlaka vardır. Ancak bu nakledeceğim hikâye yakın tarihimizde yaşanmış ibret verici bir hikâyedir.
Domaniç’in bir yayla köyünde yaşamış dedemiz. Uzun yıllar Arap çöllerinde Askerlik yaptığından esmerleşen teni sebebiyle kendisine köyünde “Arap Dede” diye anılmakta. Ayrıca kendi ağzından anlattığı hikâyesi sebebiyle de “İtimat Dede” denilmektedir. Askerliğini Teşkilat-ı Mahsusa da yapmış tam 22 sene Arap çöllerinde ve Yemende kalmış. Nihayet devletimizin 1918 de Ricat (Geri Çekilme) kararı üzerine Memleketine dönerken;
Yolda daha önce göğüs göğse muharebe yaşanmış bir bölgeden geçerken muharebe sonucu yaralı ve vefat etmiş askerlerin arasından geçerken bir yaralı onu görüyor ve Türkçe:
- Ne olur bir yudum su diye inliyor.
Bunun üzerine atından inip o yaralıya matarası ile su verirken yaralı kişinin bir eliyle su matarasını alırken diğer elinde saklı tuttuğu taşla dedemizin kafasına vuruyor. Ve dedemiz kafasına aldığı bu darbeyle yere düşüyor. O yerde kanlar içinde kendini toparlamaya çalışırken diğeri onun atına biniyor silahını, heybesini her şeyini alıp gitmeye hazırlanıyor. Bu sırada Arap dede kendine geliyor
- Dur diyor… Atının üzerindeki şahsa Ve şunları söylüyor.
- Benden su istedin mataramdaki suyu sana içirdim Helâl Olsun
- Başıma vurdun kanımı akıttın o kanım da sana Helâl Olsun
- Atımı, Silahımı, Heybemi, ve içindekileri de alıp gidiyorsun onlarda sana Helâl Olsun Ancak
- İTİMADIMI ÇALDIN işte o sana haram olsun.
Bu hadiseden sonra İtimat dedenin Domaniç’e köyüne kadar nasıl geldiğini ne kendisi ne de bir başkası bilmiyor. Bu hadiseyi köyündekilere anlattığında Domaniç’te ve köyünde kendisine İTİMAT DEDE diyorlar.
İşte o tarihte böyle bir İtimat hırsızı ile karşılaşma ihtimali küçük bir ihtimalken günümüzde her köşe başında İTİMAT ve İTİKAT hırsızları bulunmaktadır. İTİMADIMIZI çalabilecekleri gibi İTİKATIMIZI da çalabiliyorlar Hafazanallah.
Domaniç’in bir yayla köyünde yaşamış dedemiz. Uzun yıllar Arap çöllerinde Askerlik yaptığından esmerleşen teni sebebiyle kendisine köyünde “Arap Dede” diye anılmakta. Ayrıca kendi ağzından anlattığı hikâyesi sebebiyle de “İtimat Dede” denilmektedir. Askerliğini Teşkilat-ı Mahsusa da yapmış tam 22 sene Arap çöllerinde ve Yemende kalmış. Nihayet devletimizin 1918 de Ricat (Geri Çekilme) kararı üzerine Memleketine dönerken;
Yolda daha önce göğüs göğse muharebe yaşanmış bir bölgeden geçerken muharebe sonucu yaralı ve vefat etmiş askerlerin arasından geçerken bir yaralı onu görüyor ve Türkçe:
- Ne olur bir yudum su diye inliyor.
Bunun üzerine atından inip o yaralıya matarası ile su verirken yaralı kişinin bir eliyle su matarasını alırken diğer elinde saklı tuttuğu taşla dedemizin kafasına vuruyor. Ve dedemiz kafasına aldığı bu darbeyle yere düşüyor. O yerde kanlar içinde kendini toparlamaya çalışırken diğeri onun atına biniyor silahını, heybesini her şeyini alıp gitmeye hazırlanıyor. Bu sırada Arap dede kendine geliyor
- Dur diyor… Atının üzerindeki şahsa Ve şunları söylüyor.
- Benden su istedin mataramdaki suyu sana içirdim Helâl Olsun
- Başıma vurdun kanımı akıttın o kanım da sana Helâl Olsun
- Atımı, Silahımı, Heybemi, ve içindekileri de alıp gidiyorsun onlarda sana Helâl Olsun Ancak
- İTİMADIMI ÇALDIN işte o sana haram olsun.
Bu hadiseden sonra İtimat dedenin Domaniç’e köyüne kadar nasıl geldiğini ne kendisi ne de bir başkası bilmiyor. Bu hadiseyi köyündekilere anlattığında Domaniç’te ve köyünde kendisine İTİMAT DEDE diyorlar.
İşte o tarihte böyle bir İtimat hırsızı ile karşılaşma ihtimali küçük bir ihtimalken günümüzde her köşe başında İTİMAT ve İTİKAT hırsızları bulunmaktadır. İTİMADIMIZI çalabilecekleri gibi İTİKATIMIZI da çalabiliyorlar Hafazanallah.
Konular
- Allah bu dini facir bir adamla da güçlendirir
- Hz. Ebu Bekr'in (r.a.) İslam ordusuna nasihatleri
- Trafik kazalarından korunmanın manevi tedbirleri
- Evlerin de iffeti vardır
- Hayatı boş yaşayanlara 40 nasihat
- Diyanet'e Göre İMÂM-I RABBÂNÎ
- İmam Rabbani Ne zaman vefat etti
- GAYRET-İ İSLÂMA NE OLDU?
- Ali Haydar Efendi de zahiri alimdi. Mürşid ya da Müceddid değildi.
- YA SEN OLMASAYDIN..
- Cennete giden günahkar komşu
- Hz. Ebu bekir'in İhtiyaç sahibi olana yardımı
- Sana Bir Kaz Yollasam Yolar Mısın ?
- KURMANCAN DATKA FİLM OLUYOR
- Hasta ziyaretine giden sağırın hikayesi
- Hamile kadın Allah yolunda cihad eden gibidir
- Hastalıklar kimine rahmet kimine zahmettir
- Çöpten çıkan Dostoyevski umudu oldu
- Yaşlı Şeyh Ve İcezat isteyen Genç Talebe
- Osmanlıda aile kültürü
- Vezir bulmak için kapı yaptıran padişah
- EV TEMİZLİĞİNDE LİMONU BAŞ SIRAYA YAZIN!
- Geçmişe sünger çekmek
- KOYUNLARIN KÖPEKLERDEN FAZLA OLMASININ NEDENİ..!
- uyku düzeni
- REFERANSIM ALLAH'TIR
- Kuran okumak sağ beyni geliştiriyor
- Bilinçaltı ve zihnin bu kadar önemli olduğunu bilmezdim
- Neden ehli sünnetle uğraşıyorlar
- Boşanmaktan Vazgeçiren Söz