BİR TEVÂZU DERSİ

İslâm âlimlerinin büyüklerinden İmâm Mâverdi H. 364 tarihinde Basra'da doğmuş H. 450'de Bağdat'ta vefât etmiştir. Mâverdînin tevâzuuna, diyânetine, nefsi ile olan mücâhedesine dâir kendisinden şöyle bir vak'a da naklolunmuştur:

"Ben alış veriş meselelerine dâir bir kitap tasnif etmiş, fukâhanın bu husûstaki sözlerini kudretim dahilinde toplamaya çalışmıştım. Kitabım bitince ben bununla az kalsın böbürlenecek idim. Bu meselelere herkesten ziyâde ilim sâhibi olduğumu düşünmeye başlamıştım ki, iki köylü Arab yanıma gelip bana, yapmış oldukları bir alım satım muâmelesine ait bir sûal sormasınlar mı!.. Ben bunlardan hiçbirinin cevâbını bilemedim, yere bakarak fikre daldım, kendi halimle bunların hallerini ibretle düşünmeğe başladım.

Bana; "Sen şu cemâatin reisi olduğun halde bu suâlimize verecek cevâbın yok mu?." dediler. "Hayır, yok dedim", "Yazık sana!" diyerek yanımdan ayrıldılar, sonra benim talebemden birçoklarının ilimce daha altında bulunduğu bir zâtâ gidip sordular, derhal lâzım olan cevâbı aldılar, memnun ve müteşekkir kaldılar, ilmini medhederek çıkıp gittiler. Bu hâl, bana nefsimin tezellülünü, kendimi beğenmemin tevâzua dönüşünü îcâb edecek bir nasîhat, bir ibret dersi oldu."