NE NASİHAT ETSEM HEBA OLUR

Adamın birisi Bir âlimi ziyarete gider, ziyaretin sonunda o âlime, “Efendim, nasihatlerinize ihtiyacım var. Doğru yolu bulmak, o yolda yürüyüp rızayı ilahiyi tahsil etmek için bana nasihat eder misiniz?” diye istirhamda bulunur.

-Âlim : “Olur evladım, nasihat ederim ama önce soracağım iki suale cevap vermelisin” der.
— Ziyaretçi “Peki efendim, buyurun sorun.” der.
—Âlim : “Rabbül âlemin dünyayı mı ahiretten üstün tutmuş yoksa ahireti mi dünyadan üstün tutmuştur?”
—Ziyaretçi, “Efendim, Rabbül âlemin, ahireti dünyaya tercih etmiş, ahireti dünyadan üstün kılmıştır” diye cevap verir.
—Âlim, “Peki senin yanında durum nasıl?” diye sorusuna devam eder, “Sen dünyayı mı tercih etmektesin yoksa ahireti mi? Senin yanında üstün tutulan hangisidir?”
—Ziyaretçi “Efendim, doğrusunu söylemek lazım gelirse, benim tercihim hep dünya olmuştur. Dünyaya olan sevgim ahirete galip gelmektedir.” Diye cevap verir
-Âlim ikinci soru olarak da : “Peygamber (sav) fakirleri mi daha çok severdi yoksa zenginleri mi? Hangisine daha fazla iltifat ederdi?”diye sorar
-Ziyaretçi, “Efendim Peygamber (sav) fakirleri severdi, onları zenginlere tercih ederdi” diye cevap verince,
—Âlim “Peki senin durumun nasıl? Sen hangisini tercih etmekte, hangisine daha fazla muhabbet beslemektesin?” diye sorar.
Ve ziyaretçiden şu cevabı alır: “Efendim, doğrusu şu ki, ben zenginleri fakirlere tercih etmekte, zengini fakirden daha fazla sevmekteyim.”

Bu cevaplar karşısında âlim, nasihat etmez. şu sözleri söyler:
“Evladım görüyorum ki sen de hem Allah’a hem de Peygambere muhalefet var. Onların arzusunun hilafına hareket etmektesin. Sende Allah ve peygamberine muhalefet oldukça ne söylesem boş olur, ne nasihat etsem heba olur. Çünkü Allah ahireti dünyaya tercih etmiştir. Sen bunu bildiğin halde dünyayı tercih etmektesin. Peygamberin (sav) fakirleri zenginlere tercih ettiğini bildiğin halde, sen zenginleri fakirlere tercih ediyorsun, hal böyle olunca daha ne nasihat edeyim sana. Ne söyleyecek olsam boşa gider. Çünkü tesiri olmaz..”