İyilik yapmak
DÎNE ZARAR VEREN YEDİ MUSÎBET
Resûl-i Ekrem (s.a.v.)ashâbına şöyle buyurmuştur:
"İyi ameller yapmakta acele ediniz. Siz, korkmak ve gayrete gelmek için, şu yedi şeyin gelip çatmasından daha kötü birşey mi bekliyorsunuz?
Bİrincisi:Herşeyi unutturan fakirlik... (Dînî vazifelerini yerine getiremeyecek derecede geçim derdine düşmek.)
İkincisi:Azdıran zenginlik, insanı sefâhate sevk eden servet çokluğu).
Üçüncüsü:Aklı ve sağlığı bozan (dînî vecibelerini yerine getirmeye mâni olan)hastalık.
Dördüncüsü:Muhâkeme ve şuuru gideren, bunaklık derecesindeki ihtiyarlık.
İYİ BİR İNSAN OLUP OLMADIĞIMIZ NASIL ANLAŞILIR?
Ebû Hüreyre (r.a.)'den: "Bir sahâbî, Allah Resulü (s.a.v.)'ne gelerek, şöyle bir ricada bulundu:
- Yâ Resûlallah! Bana yapabileceğim öyle bir amel öğret ki, ben onu yapınca, cennete gireyim? Allah Resulü, ona şu karşılığı verdi:
- Öyle ise, iyi bir insan ol... Adam:
- Yâ Resûlallah! Ben iyi bir insan olduğumu nasıl bilebilirim ki?., diye sordu, peygamberimiz (s.a.v.) cevaben şöyle buyurdular:
CENNETLİK ÜÇ KİŞİ
Ebû Hüreyre (r.a.)'den: Allah Resulü (s.a.v.) buyurdu ki: "Allah, bir lokma ekmek, bir avuç kuru hurma ve buna benzer yoksulun faydalanacağı şeyler sebebiyle üç kişiyi cennete koyar:
1. Yardımı emreden ev ve mal sahibini.
2. Yardımı hazırlayan evin hanımını.
3. Yardımı yoksula ulaştıran evin hizmetçisini (işçisini)..." (Hâkim)
Görüldüğü gibi Rabbimiz, yapılan iyiliğin azına çoğuna bakmaz; iyiliği yapanın niyetine bakar. Eğer niyet hâlis ise, yapılan iyilik çok küçük bile olsa kabul eder.