DÜNYADA EN DEĞERLİ VE EN DEĞERSİZ ŞEY

İnsan zayıf bir valıktır. Nimetler içinde iken, çok defa bunun kıymetini bilemez. Ama nimetler yok olduklarında, zaaflarını olanca gücü ile gösterir. Bunun için insanlara zaman zaman hatırlatmalarda bulunmak gerekir. İnsanın buna çok ihtiyacı vardır.

Nasreddin Hoca merhum da bu nasîhat mevzuuna çok ehemmiyet verir... Hatta bir gün dostları kendisine:

- Hacam, dünyada en değerli şey nedir? diye sorarlar. O da:

- Nasîhattir. Herkese nasip olmaz, cevabını verir. Dostları bir müddet düşündükten sonra:

- Peki en değersiz şey nedir? derler. Hoca bu sefer de:

- Yine nasîhattir, cevabını verir. Dostları şaşırırlar:

- Peki ama Hocam? Bir şey aynı zamanda hem değerli hem değersiz olur mu? dediklerinde Hoca:

-Evet, olur. Çünkü nasîhat, tutulursa en değerli; fakat tutulmazsa en değersiz şeydir, cevabını verir.

Hoca merhum bu değerlendirmesiyle, bir meseleye çok yönlü bakılmasının icabettiğine dikkat çeker.

Diğer taraftan Hoca, insanın unutkan bir varlık olduğunu, dolayısıyla yine belli zamanlarda nasîhate ihtiyacı olduğunu çeşitli esprilerinde dile getirir. Nitekim, gelin ettiği kızına şehirden hayli uzaklaşmışken, arkasından yetişip, dikiş dikerken dikkat etmesi gereken hususları hatırlatması, Hoca'nın nasîhate ne derece ehemmiyet verdiğini gösterir.

Hoca rahmetullâhi aleyh, adam olmanın yolunun da nasîhat dinlemekten geçtiğini belirtir.

Bir gün Hoca'ya şöyle bir soru sorarlar:

- Adam olmanın yolu nedir? O da:

- Bilenler söylerken, onları can kullağiyle dinlemek ve kendi söylediklerini de kulağı ile işitmektir... Cevabını verir.

Fazilet Takvimi