AMELSİZ İLİM

Abdullah İbn-i Me'sûd (r.a.): "ilim çok şeyler bilip rivâyet etmek değil Allâh'dan korkmaktır." buyurmuştur.

Hasan-ı Basrî (r.a.): "İstediğiniz kadar okuyun. Allâh'a yemin ederim ki amel etmedikçe size ecir yoktur. Ahmakların gâyeleri rivâyet, âlimlerin gâyeleri ise dirâyettir. Yani bildiklerine riâyet etmektir." buyurmuştur.

Mekhûl (rh.), Abdurrahman bin Ganem'den (rh.) rivâyet ederek şöyle anlatıyor: "Sahâbeden on kişi bana şöyle anlattı. Kuba mescidinde ilim müzâkere ederken Rasûlüllâh Efendimiz (s.a.v.) çıkageldi ve buyurdu ki: "İstediğiniz kadar okuyun, bildiğinizle amel etmedikçe Allâhü Teâlâ size mükâfât vermez."

Hz. Îsâ (a.s.) "İlmiyle amel etmeyenler, gizli zinâ edip de âşikâre doğurmak sûretiyle rezil olan kadınlara benzerler. İlmiyle amel etmeyenleri kıyâmet gününde bütün mahlukatın huzurunda Allâhü Teâlâ rezil eder." buyurmuştur.

Hz. Ömer (r.a.) "Âlim hataya düşdüğü zaman âlemden bir cemâat de onunla beraber hataya düşer." Yine Hz. Ömer (r.a.) "Zamanın bozulması üç sebebledir, bunlardan biri de âlimin hatasıdır" buyurmuşlardır.

Hâtem-i Esam (r.a.): "Kıyâmette en büyük hasreti (Pişmanlık) çekecek olan, öğrettiği ile başkası amel edip kurtulduğu halde, kendisi amel etmeyip helâk olan âlimdir" buyurmuştur.
Malik bin Dinar (r.a.): "Âlim bildiği ile amel etmediği zaman yağmur damlasının yalçın kayadan kayması gibi vaaz ve nasîhati gönüllerden kayar gider." buyurmuştur.

Hz. Huzeyfe (r.a.) "Öyle bir zamanda bulunuyorsunuz ki, sizden biriniz bildiğinin onda dokuzu ile amel edip birini terk ederse helâke gider. Öyle bir zaman gelecek ki, o zaman bildiğinin yalnız onda biriyle amel eden kurtulacaktır. Çünkü, o zaman amel edenler çok azalacaktır.