Fazilet Takvimi

GÜZEL KOKUNUN EHEMMİYETİ

Güzel kokular insanın ruhuna, aklına ve hislerine tesir eder. Nasıl ki ter, kir, sigara, sarmısak, soğan vs. kokan insanlar etrafındakileri tiksindirip kaçırırlarsa; güzel koku sürünmüş temiz insanlar da etrafındakileri rahatsız etmeyip kendilerine çekerler. Bu bakımdan güzel kokular, insanların birbirlerine yakınlaşmalarında, kaynaşmalarında sevgi ve diyalogu artırmalarında müsbet rol oynamaktadır.

İYİ BİR İNSAN OLUP OLMADIĞIMIZ NASIL ANLAŞILIR?

Ebû Hüreyre (r.a.)'den: "Bir sahâbî, Allah Resulü (s.a.v.)'ne gelerek, şöyle bir ricada bulundu:

- Yâ Resûlallah! Bana yapabileceğim öyle bir amel öğret ki, ben onu yapınca, cennete gireyim? Allah Resulü, ona şu karşılığı verdi:

- Öyle ise, iyi bir insan ol... Adam:

- Yâ Resûlallah! Ben iyi bir insan olduğumu nasıl bilebilirim ki?., diye sordu, peygamberimiz (s.a.v.) cevaben şöyle buyurdular:

CENNETLİK ÜÇ KİŞİ

Ebû Hüreyre (r.a.)'den: Allah Resulü (s.a.v.) buyurdu ki: "Allah, bir lokma ekmek, bir avuç kuru hurma ve buna benzer yoksulun faydalanacağı şeyler sebebiyle üç kişiyi cennete koyar:

1. Yardımı emreden ev ve mal sahibini.

2. Yardımı hazırlayan evin hanımını.

3. Yardımı yoksula ulaştıran evin hizmetçisini (işçisini)..." (Hâkim)

Görüldüğü gibi Rabbimiz, yapılan iyiliğin azına çoğuna bakmaz; iyiliği yapanın niyetine bakar. Eğer niyet hâlis ise, yapılan iyilik çok küçük bile olsa kabul eder.

YAŞAMAK, BİR GAYE İÇİNDİR...

Bakınız şâir ne diyor:
Hiç düşündün mü niçindir yaşamak?
Bir görev yapmak içindir yaşamak,
Eğer insansan görevin neyse basar
Zevke eğlenceye hayvan da koşar.

Evet, şâir böyle anlatmış yaşamayı... Yaşamayı, bir vazife yapmak gayesine bağlamış. Dolayısıyla vazifemizi başarma istikametinde bizleri insanlaştırmış. Aksi takdirde yaşayış gayemizden sapmış olacağımız için hayvanlaştırmış insanları...

Nitekim bütün âlemlerin Rabbi olan Halikımız (ce.) da Kur"ân-ı Kerîm'inde şöyle buyuruyor:

İMAM OLAN CEMAATİNİ DÜŞÜNMELİ

Bir hadîs-i şerifte buyuruldu ki: "Cemaate namaz kıldıran imam, cemaati bırakıp yalnız kendi nefsi için duâ edemez. Bunu yaparsa onlara hıyânet etmiş olur. (Râmûzü'l-EhMs)

Cemaate imamlık eden, onlara emîr olan kimseler, yalnız kendi nefislerini düşünemezler. Sadece kendi iyiliklerini isteyemezler. Peşlerinde olan insanları da düşünmek, onların hayrını ve iyiliğini Allah'tan istemek durumundadırlar.

EN İYİ HEDİYE

Peygamberimiz (s.a.v.) buyurdular ki:

"Müslümanın kardeşine takdim edecek olduğu en iyi hediye, onu doğru yola iletecek ya da kötü yoldan alıkoyacak olan hikmetli bir sözdür." (Râmûzü'l-Ehâdis)

Hediyeleşmek İslam'da sünnettir.

Hediyeleşmek mü'minler, arasında sevgi ve saygıyı artırır. Birlik ruhunu canlandırır. Mü'mine verilecek hediye sadece maddî bir nesne ile sınırlandırılamaz. Mühim olan, verilen hediyenin mü'mine bir faydasının olmasıdır. Mü'mine fayda verdiği nisbette de hediyenin değeri vardır.

KURBAN KESMENİN FAZÎLETİ

Rasûlüllah Efendimiz (s.a.v.) kıymetli kerîmeleri Hz. Fâtıma-i Zehrâ'ya, "Yâ Fâtıma! Kalk, kurbanının yanına git ve kurban kesilirken şu duâyı oku: (İnne salâtî ve nüsükî ve mahyâye ve memâtî lillâhi rabbi'l âlemîn. Lâ şerîke lehû ve bizâlike ümirtü ve ene evvelü'l müslimîn."

Meâli: "Şüphesiz benim namazım, ibâdetlerim, hayatım ve ölümüm, âlemlerin rabbi olan Allâh içindir. Onun ortağı yoktur. Ben bununla emrolundum ve ben müslüman olanların evveliyim." (Sûre-i En'âm, âyet 162-163)

BESMELENİN FAZÎLETİ

Bir hadîs-i şerîfde Rasûlüllah Efendimiz (s.a.v.) "Besmele ile başlanmayan her meşrû iş kesik(bereketsiz)tir." buyurdular.

Hz. İkrime (r.a.) buyurdu ki: Allâhü Teâlâ'nın ilk yarattığı Levh-i Mahfuz ve Kalem'dir. Kalem'e emretti ve kalem kıyâmete kadar olacakları yazdı. Kalem'in Levh'a ilk yazdığı "Bismillâhir-Rahmânir-Rahîm"dir.

Allâhü Teâlâ besmeleyi mahlûkât için -okumaya devam ettikleri sürece- emniyet kılmıştır. Besmeleyi yedi kat semâdakiler de okurlar.

ERKEN KALKMADA BENİ GEÇMİŞLER

Nûşirevân'ın oğlu Hürmüz, çocukluk yıllarında geceleri sabaha kadar, nüktedan nedîmler ve beylerle, sohbet meclisinde yiyip, içip eğlenirdi. Sabah olmaya yakın yatıp uykuya dalardı.

Hürmüz'ün hocası ise, her sabah gelir, Hürmüz'ü gaflet uykusunda bulurdu. Ve her zaman nasîhat edip:

- Ey saadetli şâh, seherle kalk. Çünkü seherle kalkanlar devlet, saadet ve şeref bulur, zafer kazanarak yardıma nâil olurlar, derdi. Hürmüz ise hocasının her gün seherle kalkıp gelmesinden ve her zaman bu nasîhati vermesinden huzursuz oluyordu. Bir gün kölelerine;

Evliya ne demek, Evliya hakkında bilgi

Velî kelimesinin cem'i (çoğulu) olan evliyâ, Allâhü Teâlâ'ya ve sıfatlarına mârifet tahsîl eden, Ehl-i sünnet itikâdını iyice öğrenip kabul eden, dâimâ tâat ve ibâdette olup, günahlardan sakınan kimsedir.

Ehl-i sünnet ve cemâat mezhebinde velînin muteber şartları dörttür:

1- Doğru itikâd; mümkün olduğu kadar delilleri ile geniş olarak bilip, inanmak.

2- Dînin lâzım olan hükümlerini bilmek, farz ve vâciblerden başka nâfile olarak bildirilenler ile amel etmek.

3- Elden geldiği kadar güzel ahlâk ile ahlâklanmak.

4- Kötü ahlâktan sakınmak.

EY HEVES ATINA BİNEN!

Âyet-i Kerîme, meali: «Rabbimiz!Bize hidayet verdikten sonra kalbimizi saptırma; katından bize bir rahmet ihsan et!Şüphesiz ki,sen çok çok bağışlayansın.» (3/8).

Ey kardeş! Fakirlerle sohbetten bıkıp; zenginlerle sohbeti seçtin.Bu yaptığın ne kadar fenadır.Bugün gözün kapalı ise de, yarın açılacak;fakat o zaman pişmanlıktan başka ele bir şey geçmeyecektir.HaberIeşmeliyiz.

EY HEVES ATINA BİNEN!

Âyet-i Kerîme, meali: «Rabbimiz!Bize hidayet verdikten sonra kalbimizi saptırma; katından bize bir rahmet ihsan et!Şüphesiz ki,sen çok çok bağışlayansın.» (3/8).

Ey kardeş! Fakirlerle sohbetten bıkıp; zenginlerle sohbeti seçtin.Bu yaptığın ne kadar fenadır.Bugün gözün kapalı ise de, yarın açılacak;fakat o zaman pişmanlıktan başka ele bir şey geçmeyecektir.HaberIeşmeliyiz.

EDEP Mİ, İLİM Mİ?

Abdurrahman bin Kasım hazretlerinden:
- İmam Mâlik hazretleri'nin tam 20 sene hizmetinde bulundum. Bu müddetin 18 senesini edep, 2 senesini de ilim öğrenmekle geçirdim. Keşke hepsini edep öğrenmekle geçirseydim.

Fazilet Takvimi

İNSAN MİSAFİR VE EMANETÇİDİR

Abdullah İbni Mes'ûd (r.a.)'dan:
"Sizler, ancak misafirsiniz. Malınız da emânettir. Misafir durmaz gider, emânetler de sahibine geri verilir."

Fazilet Takvimi

KOMŞULAR...

Denilir ki üç kısım komşu vardır:
• Kimi komşular, hava su gibi her zaman lazımdırlar.
• Kimileri de ilaç gibi bazan lâzım olurlar,
• Kimileri ise dert gibidir, hiçibr zaman lâzım mazlar; onlardan kötü bir şey bulaşmaması için hep uzak kalınır.
Bizler Müslüman olarak çevremize; hava, su gibi her zaman lâzım olan komşuluk örneği vermeli, ilaç gibi olmaya gayret etmeliyiz. Komşuluk münasebetlerinde haklı olmayı kâfi bulmayıp; etrafımızı kırmamayı, darıltmamayı esas almalıyız.

Fazilet Takvimi